29 Eylül 2011 Perşembe

“Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.” C. Jung

Bloğuma gelen bir yorumda “Quantum Düşünce Tekniği’nde insan böyle düşünmeyi nasıl sürdürebiliyor? İşe gidince, toplantıda falan unutmuyor mu?” diye bir yorum vardı.  Aslında bu, görüyorum ki herkesin merak ettiği bir konu.  Herkes birbirine “olumlu düşün” diyor. Bunu gerçekten bilinçle ve farkındalıkla mı söylüyor yoksa “think positive” akımı etkisi ile dile pelesenk olduğu için mi?

Ben ikincisinin doğru olduğunu düşünüyorum.  Bütün dünya “think positive” akımı üzerine konuşuyor. Herkes birbirine olumlu düşün, olumlu ol telkinlerinde bulunuyor.  Bu düşünce akımının kökeni nedir ve bize ne anlatmaya çalışıyor, bir avuç insan dışında bu konuda çok da fazla kafa yoran yok.

Kuantum fiziğinin ortaya çıkmasından sonra düşüncenin de atom parçacığı fotonlar gibi parçacık, dalgacık şeklinde frekans dalgaları yaydığı gözlemlendi. Yapılan pek çok araştırma, olumlu düşüncelerin olumlu sonuçlar verdiğini onaylıyor. Bugün size bu araştırmaların en çok bilineni olan Dr. Masaru Emoto’nun su kristalleri üzerine yapmış olduğu deneyden söz etmek istiyorum.  

Dr. Emoto’nun bu deneyini bu kadar popüler kılan nokta, onun bu araştırma ile ispat ettiği “düşünce ve duyguların fizik realiteyi etkilediği” gerçeği. Aynı yerden alınan su örneklerine yazılı ve sözlü kelimelerle veya müzikle değişik niyetler, düşünceler yönlendirildiğinde ‘’su kendi ifadesini değiştirmektedir’’.  

Dr. Masaru Emoto, donmuş suda oluşan su kristallerine belirli düşünceler yoğun olarak yönlendirildiğinde değişiklik gösterdiğini keşfetmiştir yani düşüncenin şekline göre su kristallerinin şekli değişiklik göstermiştir.

Yapılan deneyler sonucunda çok temiz kaynaklardan gelen su örneklerinin ve kendilerine sevgi dolu sözcükler söylenen su örneklerinin aynen kar tanelerinin modeline benzeyen çok parlak, yoğun motifli, simetrik ve çok renkli desenler oluşturdukları görülmüştür.

Buna karşılık çevre kirliliğinin çok olduğu bölgelerden gelen su örnekleri veya negatif düşüncelere maruz bırakılan su örnekleri koyu renkli, asimetrik ve tamamlanmamış motifler oluşturmuşlardır.

Yazılan ve söylenen kelimeler su kristalleri üzerinde değişik titreşimler meydana getirmekte ve hatta müzik dinletildiği zaman da “su ifadesini değiştirmektedir.’’

Örneğin su moleküllerine  “senden nefret ediyorum ya da beni rahatsız ediyorsun” gibi negatif cümleler söylendiğinde su moleküllerinin kristalize şekillerinin yamuk, karanlık, şekilsiz olduğu gözlenmiş. “Seni seviyorum”  gibi sevgi sözcükleri ise en güzel su kristali görüntülerini oluşturmuştur.

Bu araştırmanın ve keşiflerin sonuçları bizim üzerinde yaşadığımız dünyayı ve kendi sağlığımızı nasıl pozitif olarak etkileyebileceğimizi göstermiş ve devrim niteliğinde bir farkındalık yaratmıştır.

Dünyanın her tarafından konferanslar vermek üzere davet edilen Dr. Emoto Japonya, Avrupa ve Amerika da canlı deneyler yapmış ve düşüncelerimizin, davranışlarımızın, duygularımızın çevre üzerinde ne kadar derin etkileri olduğunu göstermiştir. Dr. Emoto deneyini de içeren “Ne biliyoruz ki? Tavşan deliği” filmini izlemenizi öneririm.



Elbette ki insan doğası gereği doğuştan gelen kodlarla yaşama başlıyor.  Karakter, aile ve çevre etkileri ile yaşamına devam ediyor.  Aileden aldığı eğitim, okuldan aldığı eğitim ve öğretimle birlikte, dini inançlar ve önyargıları düşünsel yapısını etkiliyor. 

Kuantum düşünce sistemine göre düşüncelerimizin yaymış olduğu frekanslarla yaşadığımız olayları kendimize çekiyoruz. Dolayısıyla biz aslında ne istiyorsak onu yaşıyoruz. Ya da başka bir deyişle ne düşünüyorsak o gerçekleşiyor.

Öncelikle yapmamız gereken şey, kendi içimize dönüp bakabilmek. Ben ne istiyorum, ne yaşıyorum? Yaşadıklarımdan mutlu muyum, hayatımda değiştirmek istediklerim ne? Bu soruları düşünmeye başladığınızda bir basamak yukarı çıkmış olursunuz.  Olumlu düşünmeye ve sonuçlarını görmeye başladıktan sonra farkındalık geliştirmeye başlarsınız. Düşüncelerinizin farkında olur ve olumsuz bir şey aklınıza geldiği anda yakalarsınız.  Önemli olan bu farkındalığa ulaşmaktır.

Dr. Emoto’nun da deneyleriyle ispatlamış olduğu gibi kendimizi ve çevremizi iyileştirme gücü bizde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.